to glance ne demek?
- Parlatmak
parlatmak
- Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- İçki içmek.
- Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek.
To kindle.
To glance.
To gloss.
To gild.
To glaze.
To lap.
To smooth.
to glance at
- Göz atmak
to gladden
- Sevindirmek
glance
- Parıldamak
- Göz atmak, göz gezdirmek
- İma etmek
- Sıyırıp geçmek
- Bakış, nazar
- İma
- Sıyırıp geçiş.
- Birkaç çeşit parlak ve kükürtlü mineral.
- Bakıvermek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to glance atto gladdento glareto glazeto glazingtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenglanceglance atglance coalglance offglance overglance toglan cattleGlan sığırıgla proteinglabellaglabella refleksiglabratglabrous