titreşmek ne demek?

  1. Her yanı titremek

    İşte şarap fıçılarını yelpazeliyor gibi ince ve sinirli titreşen hurmalar!..

    R. E. Ünaydın
  2. Titreşim durumunda olmak, ihtizaz etmek.
  3. (en)To tremble.
  4. (en)To quake.
  5. (en)To vibrate.
  6. (en)To shiver.

her

  1. Teklik isimlere tamlayan görevinde getirilerek birer birer olarak, "...-in hepsi" anlamını veren söz
  2. Bütün, hep, tamamen.
  3. Şiddet.
  4. (en)Each.
  5. (en)Whatever.
  6. (en)Whoever.
  7. (en)High Efficiency Red.
  8. (en)Adv: here 32.
  9. (en)Every.
  10. (en)The form of the objective and the possessive case of the personal pronoun she; as, I saw her with her purse out.

titreşme

  1. Titreşmek işi.
  2. (en)Oscillation.

titreşmemek

  1. (en)(neg. form of titreşmek) tremble, vibrate, pulsate, pulse, bicker, flicker, judder, quiver, waver.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

titreşmetitreşmemektitreştitreşentitreşen yıldıztitreşerek parlamaktitreşik sabuklama
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın