tide ne demek?
- Akıntı ile yüzmek
- Gelgit
- Met ve cezir, meddücezir
- Akıntı
- Zaman, vakit
- Mevsim, saat
- Akış, cereyan, istikamet, temayül
- Gelgit gibi yükselip alçalmak
- Akıntı ile gitmek
- Gelgit yardımı ile limana girmek veya çıkmak
akıntı
- Akma işi.
- Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan
- Eğiklik, eğim, meyil.
- Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı.
- Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum.
- Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması
- Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış.
- Stream
- Flow.
- Current.
tide gage
- Gelgit ölçeği
tide gauge
- Gelgit ölçeği