threatening ne demek?
- Tehdit
- Tehdit eden
- Tehditkar
- Endişe verici
tehdit
- Gözdağı
- Threat.
- Menace.
- Threatening.
- Danger.
- Intimidation.
- Jawbone.
- Constraint.
- Coercion.
threatening letter
- Tehdit mektubu
threateningly
- Gözünü korkutan bir tarzda
- Güvenli olmayan bir şekilde
- Riskli bir şekilde
- Tehditkar bir şekilde