tezahür etmek ne demek?
- Belirmek, ortaya çıkmak, kendini göstermek.
Yalnız benim herze devrelerim sık sık tezahür ediyor.
A. GündüzBu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
Atatürk - To appear.
tezahür
- Belirme, görünme, gözükme, ortaya çıkma, oluşma
- Belirti
- Meydana çıkma, belirme, görünme. Gösteriş.
- Manifestation.
- Appearing.
- Sign.
- Becoming visible.
- Becoming manifest.
tezahürat
- Bağırıp çağırarak, alkışlayıp tempo tutarak yapılan gösteri
- Hastalıklarda belirtiler.
- (Tezahür. C.) Görünüşler. Gösterişler. Gösteriş için toplanmak. (Osmanlıca'da yazılışı: tezahürât)
- Cheer.
- Ovations.
- Cheers.
- Yell.
- Public demonstration.
- Ovation.
- Manifestations.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.