tevil etmek ne demek?
- Söz ya da davranışa başka anlam vermek.
Bu münasebetsizliği tevil edecek kimsede kudret kalmamıştı.
S. M. Alus - To misinterpret (something) intentionally
- Gloze
tevil götürmek
- Söz ya da davranışa başka bir anlam verebilmek.
tevil
- Bir sözü veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, çevri.
- Yorum. Yorumlama.
- Durum, biçim. Süs
- Bir bilgi veya olayın açıklanması, yorumlanması. (Osmanlıca yazılışı: te'vil).
- (Tef'il veznindendir) Bir nesneye redd ve irca' etmek. Döndürmek. Te'vil kelimesi, bazı müfessirlere göre, rücu' manasına olan "Evl: " den alınmıştır. Müfessirlerce: Bir ayet-i kerimenin manasını bir nesneye irca' ile beyan etmektir. Bazılarınca da (Evvel: ) lafzından alınmış olup kelamı evveline sarf ve irca' eylemektir. Bazılarınca da hükümet ve siyaset manasına olan (İyalet: ) den alınmıştır ki, te'vil eden kimse, zihin ve fikrini kelamdaki sırrın tetebbuuna taslit etmekten ibarettir ki, kelimeden maksud olan mana zahir ve söyleyenin muradı aşikar ola. Tefsir ve te'vil beynindeki fark ise: Tefsir: Nüzul-ü ayetin sebebinden bahs ve lügat cihetinden kelamın mevzuuna müteallik maddeye mübaşerettir. Te'vil ise: Ayetlerin sırlarını ve istar-ı kelimatı (kelimeler perdesini ve zarını) inceden inceye araştırmak ve ayetin mana ihtimallerinin birini tayin etmekten ibarettir ki, muhtelif vecihlere muhtemel olan ayetler olur. Kur'anın anlaşılmasında birinci mertebe tenzil, ikinci mertebe te'vildir.Te'vil, bundan başka "rüya tabir etmek" manasına gelir ve "hoş kokulu bir nebat" adıdır. (Kamus Tercemesi) (Osmanlıca'da yazılışı: te'vil)
- Gloss.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.