tevazulu ne demek?
- Tevazu içinde, alçak gönüllü, uysal
Onu herkes işinin ehli, uysal ve tevazulu bir adam telakki ediyordu.
A. Ş. Hisar
tevazu
- Alçak gönüllülük
- Gösterişsizlik.
- Kibirsizlik. Mahviyet hali. (Bak: Küfran-ı nimet)(Her adam için, hey'et-i içtimaiyede görmek ve görünmek için mertebe denilen bir penceresi vardır. O pencere kamet-i kıymetinden yüksek ise, tekebbür ile tetavül edecek; eğer kamet-i kıymetinden aşağı ise, tevazu' ile tekavvüs edecek ve eğilecek. Ta, o seviyede görsün ve görünsün. İnsanda büyüklüğün mikyası, küçüklüktür; yani, tevazudur. Küçüklüğün mizanı büyüklüktür; yani, tekebbürdür. M.)
- Modesty.
- Humbleness.
- Humility.
- Unpretentiousness.
- Nobleness.
- Submission.
- Modest.
tevazukar
- Tevazulu, alçak gönüllü. (Osmanlıca'da yazılışı: tevazu'kâr)