teselsül ne demek?
- Zincirleme.
- Birbirine bağlı, birbiri ile ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra, silsile
Gözleri kamaştıran güneş aydınlığında bu sesler küçük kubbelerin bitmez tükenmez teselsülünü açar ve parıldatırdı.
A. Ş. Hisar - Birden fazla kimsenin bir borçtan dolayı sorumlu olması.
- Dayanışma (Solidaritaet, solidarité).
- Zincirleme. Zincir gibi birbirine bitişik kısımlar olma. Silsile peyda etme.
- Uninterrupted succession.
- Sequence or continuation.
- Concatenation.
- Chain.
- Solidarity.
- The condition or state of.
- Or the relation between.
- Several persons who bind themselves towards another for the same sum of deb.
- At the sametime.
- And in the same contrac.
teselsül etmek
- Kesintisiz, zincirleme sürüp gitmek.
- (Hukuk) kesintisiz olarak,zincirlemeli şekilde art arda gelmek.
teselsülat
- (Teselsül. C.) Zincirlemeler. Zincirleme gitmeler. (Osmanlıca'da yazılışı: teselsülât)