tereddüd etmek ne demek?

  1. Bkz. tereddüt etmek.
  2. (en)Hesitate, falter, waver, pause, balk at, dither, halt, oscillate, pendulate, scruple, seesaw, shilly shally, stagger, stickle, vacillate, be vague about smth., vibrate, wobble, yaw.

tereddüt etmek

  1. Kararsız davranmak, duraksamak
  2. (en)Falter.
  3. (en)Hesitate.
  4. (en)Vacillate.
  5. (en)Waver.
  6. (en)Wobble.
  7. (en)To doubt.
  8. (en)To hesitate.
  9. (en)Boggle.
  10. (en)Demur.

tereddüd etmeden

  1. (en)Without hesitation, confidentially, point blank, straight away, straight off.

tereddüd etmeden imzalamak

  1. (en)Sign on the dotted line.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tereddüd etmedentereddüd etmeden imzalamaktereddüd etmemektereddüd edentereddüd eden kimsetereddüd ederektereddüdtereddüdattereddüdletereddüdlütereddıteredditereddi etmektereddutle söylemeketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın