tepsi ne demek?
- Fincan, tabak, bardak vb. şeyleri taşımaya yarayan, derinliği olmayan, türlü büyüklükte düz kap
Yanlarından, elindeki tepside boşlarla ortalıkçı bir çocuk geçmektedir.
T. Buğra - İçinde börek, tatlı vb. pişirmeye yarayan, az derin, geniş, düz kap
Bir küçük çırak, koltuğunda pasta dolu bir tepsiyle dışarı çıktı.
S. F. Abasıyanık - Biçiminde olan.
- Bir tepsinin alabileceği miktarda olan.
- Tepsi biçiminde olan.
- Tray.
- Server.
- Salver.
- Baking tin.
tepsibıçkısı
- Ortasından geçen bir mil yardımıyle dönen yuvarlak testere. (*Yalvaç -Isparta)
tepserme
- Tepsermek işi veya durumu.