teminat ne demek?
- Garanti, güvence
Ben böyle gülümseyen teminatlara hayatımda çok tesadüf ettiğim için...
A. Gündüz - Bk. güven
- Bk. güvence
- Inanca.
- (Te'min. C.) İnandırmak ve emniyet vermek için veya muhtemel zararı ödemek için verilen söz veya para, gösterilen kefil. (Osmanlıca'da yazılışı: te'minât)
Time deposit.
Assurance.
Guarantee.
Guaranty.
Pledge.
Security.
Surety.
Warrant.
Deposit.
Caution.
Caution money.
Sth given / possessed in order to guarantee sth.
Word of assurance.
güven
- İnanma ve bağlanma duygusu.
- Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat.
- Yüreklilik, cesaret.
- Hastanın, sorunlarının çözümünde sağaltımcıyle olumlu sonuçlara varabileceği konusundaki inancı.
- Korku ve kuşku duygusundan uzak.
- Sevinç, mutluluk.
Trust.
Confidence.
Reliance.
Assurance.
teminat akçesi
- Artırma ve eksiltmeye girenlerden garanti karşılığı alınan para.
Guarantee fund.
teminat alan kimse
Distrainer, distrainor.