temim ne demek?
Kökeni: Arapça
- Nazar boncuğu, nazarlık.
- Kasdetmek.
- Katı, şiddetli, şedid.
- Beşinci Fatımi Halifesi El-Aziz'in kardeşinin adı.
- Osmanlıca'da yazılışı: te'mim.
nazar
- Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren, bakıştaki çarpıcı ve öldürücü güç, göz.
- Bakış, bakma, göz atma
- Bk. gözdeğme
- Belli kimselerde bulunduğuna inanılan; insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren; bakışla dışarı fırlayan çarpıcı ve öldürücü güç.
- Bakma, göz atma.
- Düşünme.
- Göz değme.
- İtibar, saygı.
- (Nazaret) Altın.
- Look.
temime
- nazar boncuğu, nazarlık
- Nazarlık, nazar boncuğu.
- (C.: Temayim) Heykel.
temik
- Yuvarlamak. (Osmanlıca'da yazılışı: tem'ik)