tembih etmek ne demek?
- Bir şeyin belli biçimde ve yolla yapılmasını istemek, söylemek, uyarmak.
Ertesi gün ayrılırken tekrar oradan geçmemi sıkı sıkı tembih ediyorlar.
Halide Edip Adıvar To caution.
To warn.
To admonish.
tembih
- Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı.
- Uyarma
- Uyarım.
Warning.
Admonition.
Adjuration.
Admonition uyarı.
Stimulation.
Cautioning.
Demerit.
tembihat
- Tembihler, uyarılar.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tembihtembihattembihlemetembihlemektembihlememektembihlenmetembihlenmektembihlitembihsiztembeltembel bitlertembel hayvangillertembel kedi sendromutembel olmaktemtematema değiştirtema ile ilgilitema kataloğuetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme