değme ne demek?
- Her, herhangi bir, gelişigüzel, rastgele
Deli gönül değme çaydan bulanmaz / Coşarsa dalgası kendinden olur.
Âşık Veysel - Seçkin, seçme.
- Değmek işi, temas.
- Bir ya da birçok elektrik çevrimini bütünlemek için düzenlenmiş özel ulama yeri.
- Bir ya da birçok elektrik çevrimini bütünlemek için düzenlenmiş özel ulama yeri.
- Bir elektrik çevrimini bütünlemek için iki çevrim öğesinin birleşmesi.
- Every.
- Touch.
- Contact.
- Berührung
- Kontakt
- Contact
değme açısı
- Sıvı ile katının değdiği yerde, sıvı yüzeyi ile katınınki arasındaki açı.
- Sıvı ile katının değdiği yerde, sıvı yüzeyi ile katınınki arasındaki açı.
- Angle of contacf.
- Berührungswinkel
- Angle de contact
değme başkalaşımı
- Magmanın sıcaklığı, çıkardığı gaz ve buğuların etkisiyle, içine sokulduğu kayaçların uğradığı başkalaşım.
- Contactmetamorphism.
- Kontaktmetamorphose
- Métamorphisme de contact