tekne ne demek?
- Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap
- Bir tür küçük deniz taşıtı
- Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü.
- Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü.
- Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı.
- Yer kabuğundaki kıvrımların çukur, alçak yeri, havza.
- Bir kıvrımın çukur, alçak yeri. bkz. kemer.
- Film açındırmasında kullanılan, içine açındırmaç konulup film daldırılan kap
- Sürekli açındırma aygıtında çeşitli açındırma eriyiklerini taşıyan yan yana dizilmiş bu çeşit kaplardan her biri.
- Boat.
- Ship.
- Hull.
- Trough.
- Bottom.
- Glider.
- Vessel.
- Wooden trough.
- Ship's hull.
- Craft.
- Sink.
- Basin.
- Tank.
- Syncline.
- Hull of a ship.
- Bucket.
- Tray.
- Ship's body.
- Keel.
- Sail.
- Hulk.
- Hutch.
- Hopper.
- Beck.
- Skip.
- Tank, apron tank.
- Back.
- Tank, Gefass, Trog, Küvette
- Synclinal
- Cuve
tekne dolu
- Tubful
tekne ekseni
- Bir teknede, yanlar arasındaki açıyı ikiye bölen düzlemin, belli bir katman ile kesiştiği çizgi.
- Sunclinal axis.
- Muldenachse
- Axe cynclinale