tekabül eden şey ne demek?

  1. (en)Correspondent

correspondent

  1. Muhabir
  2. Tekabül eden şey
  3. Karşılıklı.
  4. Muhabir, yazışma yapan kimse

tekabül

  1. Karşılık olma, karşılama.
  2. Karşı olum.
  3. Bk. karşıolum
  4. Karşılıklı olma. Bir şeyin karşılığı olma. Yüzleşme. Karşılık olma. Karşılama.
  5. (en)Correspondence.
  6. (en)Equivalence.
  7. (en)Compensation.
  8. (en)Reciprocity.

tekabül etmek

  1. Karşılık olmak, karşılamak, bir şeyin yerini tutmak.
  2. (en)Correspond

eden

  1. Beli bükülmüş, kamburu çıkmış olan kimse.
  2. Cennet, Aden, İrembağı
  3. Aden, cennet.

şey

  1. Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, genellikle belirsiz anlamda söylenen bir söz. Kararsızlık ifade biçimi.
  2. Nesne, madde
  3. Kararsızlık durumunda muhtelif sorulara cevap için tercih edilen bir ifade biçimi.
  4. (Günlük dilde) Herhangi bir düşünce konusunu göstermeğe yarayan belirsiz terim. (Felsefede) 1- Düşünen bilincin konusu olabilen, gerçekte var olmayıp da yalnızca düşünülmüş olan herşey. Bu anlamda: düşünce nesnesi = ens rationis. 2- Kişiye karşıt olarak: Bilinçten yoksun varlık. 3- Gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne (ens reale). Böyle bir var olan, tek nesne olarak niteliklerin taşıyıcısı töz diye de anlaşılır. 4- Duyularla kavranabilen cisimsel nesne.
  5. Bk. nesne
  6. (en)Stuff.
  7. (en)Object.
  8. (en)Matter.
  9. (en)Article.
  10. (en)Affair.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tekabültekabül etmektekabbeltekabbelallahtekabbuhtekabbültekabkubtekateka eksternateka folikülüteka hücre tümörüteka internaedeneden bulur, inleyen ölüredentataedentateedentulateedentulousedeedeagusedebedebaliedebamuz
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın