correspondent ne demek?
- Muhabir
- Tekabül eden şey
- Karşılıklı.
- Muhabir, yazışma yapan kimse
muhabir
- Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
- Herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak merkezle başka bir ülke arasında bağlantıyı sağlayan görevli.
- Bk. bildirmen
- Haber veren, haberci.
- Correspondent.
- Intelligencer.
- Reporter.
- Legman.
- Interviewer.
- Item man.
correspondent bank
- Muhabir banka
correspondence
- Bkz. korespondans
- Muhabirin ilettiği haber
- Benzeşme
- Birbiriyle uyuşma, birbirine uygunluk
- Tekabül, uygunluk
- Mektuplar, mektuplaşma, yazışma muhabere.
- Haberleşme