tedbir almak ne demek?
- Önlem almak.
Selefleri bu yolda bir sürü tedbir almışlar fakat tam muvaffak olamamışlardır.
N. F. Kısakürek - Hazırlanmak
- Take measures, take steps, provide against.
önlem
- Kötü veya yanlış bir şeyi önleyecek yol, tedbir.
- Precaution.
- Measure.
- Prevention.
- Preventive.
- Provision.
- Step.
- Clampdown.
- Countermeasure.
- Diligence.
tedbir
- Önlem
- Hazırlık
- Bir şeyi te'min edecek veya def' edecek yol.
- Measure.
- Precaution.
- Step.
- Foresight.
- Forethought.
- Caution.
- Cautiousness.
tedbirli
- Önceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan, müdebbir
- Hazırlıklı bir biçimde, önceden düşünerek
- Cautious.
- Prudent.
- Prudential.
- Well-advised.
- Wary.
- Careful.
- Precautionary.
- Advised.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
- Take.