tecviz etmek ne demek?
- Uygun bulmak, izin vermek.
Sen yaşta çocuklar için katiyen tecviz edilmez ama bizim gibi yaşlı başlı adamların, ara sıra iki kadeh bir şey içmelerinde bir zarar yoktur.
R. N. Güntekin
tecviz
- Yapılmasını uygun bulma, izin verme.
- Caiz görme. İzin verme, cevaz verme.
- Allowing.
- Permitting.
- Sanctioning.
- Advising.
- Recommending.
tecvi
- (Cu. dan) Acıktırma.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.