tebessüm ne demek?
- Gülümseme
O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu.
R. N. GüntekinSadece hafif bir tebessüm yüzümde toplandı, açıldı ve bu gülüş ona cevap oldu.
E. İ. Benice - gülümseme
- Gülümseme.
- Gülümseme. Nazikane ve dişlerini göstermeyerek gülme.
- Smile.
- Smile gülümseme.
gülümseme
- Hafifçe gülme, tebessüm
- Smile tebessüm.
- Smile.
- To smile.
tebessüm eden
- Smiling.
tebessüm et
- Laugh softly