tebdil etmek ne demek?
- Değiştirmek.
Ama böyle giderse Allah hemen sonunu hayırlara tebdil etsin.
M. Ş. Esendal - To change, to alter.
tebdil gezmek
- Kılık değiştirerek gezmek.
- (mecaz) değişik görüntüde olmak.
- To go about in disguise.
tebdil
- Değiştirme
- Değiştirmek. Tağyir etmek. Bir şeyi başka bir hale veya şeye değiştirmek.
- Changing.
- Alteration.
- Replacement.
- Exchange.
- In disguise.
- Conversion.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.