teşvik ne demek?
- İsteklendirme, özendirme
O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi.
F. R. Atay - Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma.
- Şevklendirme. Şevke getirme. Kışkırtma. Kaldırma. Cesaret verme.
- Encouragement.
- Stimulation.
- Incitement.
- Instigation.
- Countenance.
- Exhortation.
- Inducement.
- Pull.
- Pump priming.
- Sendoff.
- Boost.
- Impetus.
- Promotion.
- Substantiate.
- Incentive.
- Provocation.
- Encouraging.
- Spurring sb on.
- Inspiring.
- Inciting.
- Abetment.
- Aid and comfort.
- Blessing.
- Fosterage.
- Impulsion.
- Prompting.
- Send off.
teşvik eden kimse
- Promoter.
teşvik edici
- Encouraging, inciting, incentive, hortative.