tava getirmek ne demek?
- Gereği kadar ısıtmak.
- (mecaz) olayları istenilen duruma getirmek
- (mecaz) bir işin yapılabilmesi en uygun zamanı seçmek
- (argo) kandırmak
tava gelmek
- Toprak sürülecek duruma gelmek
- Hazır hale gelmek
- (mecaz) yola gelmek
- (argo) kanmak
tava
- Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap.
- Bu kapta pişmiş yemek.
- Maden eritilen saplı pota.
- Kireç karıştırılan tekne.
- Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm.
- Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık.
- Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü.
- Darı.
- Fryer.
- Frier.
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.