tatsızlık ne demek?
- Tatsız olma durumu.
- Hoşa gitmeyen, can sıkan davranış veya durum
Düğün sahipleri erkenden tatsızlık çıkacağını gördüler, gidip delikanlılara yalvardılar.
M. Ş. Esendal - Tastelessness.
- Insipidity.
- Unpleasantness.
- Disagreableness.
- Action which creates unpleasantness.
- Platitude.
- Vapidity.
- Distastefulness.
tatsız
- Tadı iyi olmayan, lezzetsiz.
- Hoşa gitmeyen bir biçimde
- Hoşa gitmeyen, can sıkan
- Sohbeti hoş olmayan veya geçimsizlik çıkaran (kimse).
- Arid.
- Bleak.
- Disagreeable.
- Dusty.
- Grisly.
- Hard.
tatsızlık çıkaran tip
- Petrel.
tatsızlık çıkarmak
- Hoşa gitmeyen, can sıkıcı, gergin bir duruma neden olmak.