tasallut etmek ne demek?
- Sarkıntılık etmek.
- To molest.
- To attack sb violently.
sarkıntılık
- Genellikle kadınlara sataşma, laf atma, rahatsız etme, huzur bozma, tasallut.
- Molestation.
- Man's making improper remarks or overtures to a woman.
- Indecent assault.
- Importunity.
tasallut
- Musallat olma, saldırma.
- Sarkıntılık.
- Musallat olmak. Birini rahatsız etmek. Tebelleş olmak. Tahakkümane hareket etmek.
- Molestation.
- Attack made on sb.
tasalluten
- Musallat olarak, tasallut ederek, sataşarak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.