tarafsız ne demek?
- Yansız
Silahsızdık, vasıtasızdık, tarafsızdık, fakat sırf ümitli idik.
R. E. Ünaydın Neutral.
Impartial.
Objective.
Fair-minded.
Even-handed.
Non-partisan.
Non-party.
Free from bias.
Candid.
Clinical.
Colorless.
Colourless.
Detached.
Disinterested.
Dispassionate.
Equitable.
Judicial.
Non-committal.
Noncommittal.
Nonpartisan.
Nonparty.
Unbiased.
Impertial.
Unbiassed.
Even handed.
Adlaphrous.
Even.
On the fence.
Unprejudiced.
yansız
- Birinden yana olmayan veya bir düşünceye, bir isteğe katılmayan, onu desteklemeyen, yan tutmayan, tarafsız, bitaraf
- Nötr.
- Turnusol gibi bir ayıraç karşısında, asit ve alkali tepkisi göstermeyen, nötr.
- Bazı dillerde ne dişi ne de erkek cinsten sayılmayan sözcük: Almancada: das Haus (ev) , dos Fenster (pencere) , das Kind (çocuk) vb.
Detached.
Disinterested.
Dispassionate.
Impartial.
Neuter.
Neutral.
tarafsız açınık
- Söylenişi kesin olmayıp bazan şu ve bazan bu şekilde okunan açınık. Kesin söylenişli olanlara ÖZ AÇINIK ( Voylelle franche ) denir.
Voyelle neutre
tarafsız bölge
- Savaşta iki taraf yetkilileri veya kumandanları tarafından verilen kararla oluşturulan askerden arınmış bölge.
Neutral zone.