tarımsal reform hareketi yanlısı ne demek?

  1. (en)Agrarian.

tarımsal

  1. Tarımla ilgili, zirai.
  2. (en)Agrarian.
  3. (en)Agricultural zirai.
  4. (en)Agricultural.

tarımsal asalakbilim

  1. Tarım bitkilerinde gelişen mantarları, bu bitkilerle beslenen böcekleri anlatan ve onlara karşı güdülecek savaş yollarını gösteren asalakbilim dalı.
  2. (en)Agricultural parasitology.
  3. (fr)Parasitologie agricole

reform

  1. Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat.
  2. Fr. Düzeltme, tanzim. Asıl şeklini verme. Islah etme. Avrupa'da başlayan dinde reform hareketini, İslam dinine tatbik etmenin yeri yoktur. Çünkü İslam dini, bütün zaman ve mekanların insanlarına her cihetle cevap verecek camiiyette olduğundan ve ilmi esaslara dayanmış olarak asliyetini muhafaza ettiğinden, İslam dininde reform olamaz. Ancak dinde yeni izah ve isbat şekli vardır. (Bak: Müceddid, Ehl-i bid'a)
  3. (en)To give a new form to; to form anew; to take form again, or to take a new form; as, to re- form the line after a charge.
  4. (en)Change for the better as a result of correcting abuses; 'justice was for sale before the reform of the law courts' self-improvement in behavior or morals by abandoning some vice; 'the family rejoiced in the drunkard's reform' a campaign aimed to correct abuses or malpractices; 'the reforms he proposed were too radical for the politicians' change for the better; 'The lazy student promised to reform'; 'the habitual cheater finally saw the light' make changes for improvement in order to remove abuse and injustices; 'reform a political system' improve by alteration or correction of errors or defects and put into a better condition; 'reform the health system in this country' break up the molecules of; 'reform oil' produce by cracking; 'reform gas' bring, lead, or force to abandon a wrong or evil course of life, conduct, and adopt a right one; 'The Church reformed me'; 'reform your conduct'.
  5. (en)Reformation.
  6. (en)Change for the better as a result of correcting abuses; 'justice was for sale before the reform of the law courts'.
  7. (en)Campaign aimed to correct abuses or malpractices; 'the reforms he proposed were too radical for the politicians'.
  8. (en)Self-improvement in behavior or morals by abandoning some vice; 'the family rejoiced in the drunkard's reform'.
  9. (en)Make changes for improvement in order to remove abuse and injustices; 'reform a political system'.
  10. (en)Bring, lead, or force to abandon a wrong or evil course of life, conduct, and adopt a right one; 'The Church reformed me'; 'reform your conduct'.

hareket

  1. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon.
  2. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma
  3. Davranış, tutum
  4. Yola çıkma.
  5. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılan ilerlemeler, akım.
  6. Yer sarsıntısı, deprem
  7. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri.
  8. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi.
  9. Deprem
  10. Bk. devinim

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tarımsaltarımsal asalakbilimtarımsal destekleme alımlarıtarımsal destekleme politikalarıtarımsal faaliyettarımsal huzursuzluktarımsal kazanç bağışıklığıtarımsal kuşaktarımsal özelleştirmetarımsal tekniktarımtarım aletitarım arazisitarım aşamasıtarım bakanlığıreformreform judaismreform partyreform rabbireform reformreform schoolreform yapmakreformablereformasyonreformatreforestreforestationrefocusingrefomcuların kurduğu partinin öğretilerirefref etmekref.refagatrefah
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın