tap ne demek?
- Musluk
- Hafifçe vurmak
- Tıkaç
- Fıçı tapası
- Hafif vuruş
- Tıklatmak, hafifçe dokunmak, hafifçe vurmak, tıkırdatmak, pençe vurmak (ayakkabı), step dansı yapmak, musluk takmak, musluğu açmak, tıpa takmak, suyunu akıtmak, para sızdırmak, kaçak hat çekmek, bağlantı kurmak [elek.]
- Fıçıdan alınmış içki
- (--ped,--ping) (bir şeyi) delerek içindeki sıvıyı akıtmak. fıçının tapasını çekerek (içindeki sıvıyı) akıtmak.
- -i kullanmaya/işletmeye başlamak
They haven't yet tapped those oil reserves. O petrol rezervlerini henüz işletmeye başlamadılar.
- Tıkırdatmak
- Pençe vurmak (ayakkabı)
- Tıkırtı,tıpırtı
- Pençe
- Ayakkabı demiri
musluk
- Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet.
- El yıkamaya yarayan yer, lavabo
- Bk. musluk
- Kullanma yerinde suyu açıp kapamakta kullanılan araç.
- Cock.
- Stopcock.
- Faucet.
- Spout.
- Turncock.
- Spigot.
tap bolt
- Çivi
tap center
- Orta uç