tantana ne demek?

  1. Görkem, gösteriş

    Kerim Ağa epeyce büyük bir tantana ile oğullarından birinin düğününü yapmak üzere idi.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Gürültü patırtı, kuru gürültü.
  3. Tınlama, tıngırdama
  4. Çok lüks içinde olmak.
  5. (en)Fanfare.
  6. (en)Pomp.
  7. (en)Rampage.
  8. (en)Flatulence.
  9. (en)Array.
  10. (en)Pandemonium.
  11. (en)Splendour.
  12. (en)State.
  13. (en)Display.
  14. (en)Magnificence.
  15. (en)Splendor görkem.
  16. (en)Şaşaa.
  17. (en)To-do.
  18. (en)Show.
  19. (en)Pomp and circumstances.
  20. (en)Flamboyance.
  21. (en)Pageant.
  22. (en)Pomp and circumstance.
  23. (en)Splendour splendor.
  24. (en)Wampum.

tantanacı

  1. Tantana yapan kimse.

tantanacılık

  1. Tantanacı olma durumu.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

tantanacıtantanacılıktantanalıtantanalı ama önemsiz gösteritantanalı bir şekildetantanasıztantaltantal alaşımtantal karbürtantal tuncutantalisetantan ağarmaktan aydınlığıtan fonksiyonutan liquor
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın