talk at random about ne demek?

  1. Dem vurmak

dem

  1. Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu.
  2. Pişirilen yemeklerin yenecek kıvama gelmesi.
  3. Soluk, nefes.
  4. Zaman, çağ
  5. İçki.
  6. Koku.
  7. Kan.
  8. Göz yaşı. Sürurdan veya keder sebebiyle ağlama neticesi gelen göz yaşı.
  9. (en)DEM means 'Digital Elevation Model' It is a 'grid' of points that contains both horizontal and vertical data about the earth's surface DEMs are commonly used for the creation of 'ortho' photos A sketch of a DEM is shown below:.
  10. (en)Is short for digital elevation model, a data exchange format developed by the United States Geological Survey for geographical and topographical data.

talk

  1. Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum.
  2. Formülü 3MgO.SiO2.H2O olan, pudra, hapların dolgu maddesi ve süzgeç olarak kullanılan çok ince toz halindeki magnezyum metasilikat.
  3. Doğum ağrısı.
  4. (en)Talc; talcum.
  5. (en)Subject of discourse; as, his achievment is the talk of the town.
  6. (en)Talc.
  7. (en)The act of giving a talk to an audience; 'I attended an interesting talk on local history' an exchange of ideas via conversation; 'let's have more work and less talk around here' discussion; 'his poetry contains much talk about love and anger' idle gossip or rumor; 'there has been talk about you lately' express in speech; 'She talks a lot of nonsense'; 'This depressed patient does not verbalize' exchange thoughts; talk with; 'We often talk business'; 'Actions talk louder than words'.
  8. (en)Talcum.
  9. (en)An exchange of ideas via conversation; 'let's have more work and less talk around here'.
  10. (en)Discussion; 'his poetry contains much talk about love and anger'.

talk about

  1. Hakkında konuşmak, bahsetmek, söz etmek

at

  1. Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş.
  2. Astatin elementinin simgesi.
  3. Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan.
  4. Tek parmaklılar (Perissodactyla) takımının,atgiller (Equidae) familyasından, küçük başlı ve kısa kulaklı, uzun kıllı yele ve kuyruğu olan, geniş bir tırnakla çevrilmiş olan üçüncü parmağının ucu ile yere basan, bütün dünyaya yayılmış, erkeğine aygır, dişisine kısrak denilen bir tür.
  5. Zoolojik sınıflandırmada Equidae ailesinin equus cinsinden olan at türüne verilen genel ad, hippos.
  6. (en)Primarily, this word expresses the relations of presence, nearness in place or time, or direction toward; as, at the ninth hour; at the house; to aim at a mark.
  7. (en)It is less definite than in or on; at the house may be in or near the house.
  8. (en)From this original import are derived all the various uses of at.
  9. (en)Relation of proximity to, or of presence in or on, something; as, at the door; at your shop; at home; at school; at hand; at sea and on land.
  10. (en)The relation of some state or condition; as, at war; at peace; at ease; at your service; at fault; at liberty; at risk; at disadvantage.

random

  1. Rastgele dağılımı gösteren
  2. Rastlantı
  3. Tesadüfi, rastgele
  4. Gelişigüzel

Türetilmiş Kelimeler (bis)

talktalk abouttalk above smb.s headtalk at cross purposestalk awaytalk backtalk bigtalk billingsgatetalk businesstalk dirtytaltal nineteen to the dozentalatalactalaguatat a clipat a crossroadsat a discountat a distanceat a draughtat a fearful rateat a full gallopat a gallopat a glanceaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın