takas etmek ne demek?
- Değiş tokuş etmek. Bir şey alırken bir şey vermek.
- Exchange, interchange, swop, barter, change, commute, dicker, trade, truck.
takas edilebilir
- Exchangeable.
takas bürosu
- Clearing office.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.