tahsis etmek ne demek?
- Ayırmak, özgülemek.
Bana üst kattaki yazlık odayı tahsis etmişlerdi.
Y. K. Beyatlı - Allocate.
- Appropriate.
- Assign.
- Consign.
- Reserve.
- Allot.
- Allow.
- To allocate.
- To allot.
- To assign.
- To appropriate.
- To consecrate.
- To devote.
- To earmark.
- To set aside.
- Dedicate.
- Destine.
- Given over to.
- Set apart.
- Ticket.
tahsis etme
- Appropriation, assignment.
tahsis eden
- Dedicator.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tahsis etmetahsis edentahsis edertahsis edici vasıftahsis edilentahsis edilmektahsistahsis edilmemiştahsis edilmis hafizatahsis edilmiştahsibtahsiftahsiltahsil edilebilirtahsil edilebilirliketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme