tahdidi ne demek?
- Sınırlayıcı, tüketici (erschöpfend, limitatif).
- Sınırlı (hukuk)
- Sınırlama, çevreleme
- Çevresini daraltma
- Bkz. tahdit
tahdit
- Sınırlama, çevreleme, çevresini daraltma.
Restriction.
Limitation.
Restraint.
Circumscription.
Delimitation.
Demarcation.
Absolute definition.
Determination.
Restraining.
tahdidi sinn
- Yaş haddi. Emeklilik. (Osmanlıca'da yazılışı: tahdid-i sinn)
tahdid
- Sınırlama, daraltım. ~ etmek; sınırlamak, daraltmak.
- Hudutlandırmak. Sınırlamak. Sınırı belli etmek.