taciz etmek ne demek?
- Sıkıntı vermek, rahatsız etmek.
- To harass.
- To annoy.
- To bother.
- Beleaguer.
- Disturb.
- Harry.
- Haunt.
- Haze.
- Incommode.
- Molest.
- Pester.
taciz etme
- Solicitation.
taciz eden
- Abusive.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.