taahhüt etmek ne demek?
- Üstlenmek
Ayda bir, bir şeyler yazmayı taahhüt ederim.
Ö. Seyfettin - Engage.
- Stipulate.
- Subscribe.
- Undertake.
- Pledge.
üstlenmek
- Üstüne almak, yüklenmek, deruhte etmek
- To take sth on.
- To undertake.
- To bear.
- Commit.
- Accept.
- Assume.
- Bear.
- Stand.
- Be stuck with.
taahhüt edilen tazminat
- Demonstrably committed
taahhüt edilmemiş
- Uncovenanted.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
taahhüt edilen tazminattaahhüt edilmemiştaahhüt edilmistaahhüt edilmiş teminatlartaahhüt altına girmektaahhüttaahhüt içerentaahhüt sorunu hipotezitaahhütlütaahhütlü gödermetaahhüdtaahhüdattaahhüde girmemiştaahhüdnameetmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme