taşra gelenekleri ne demek?
- Main street.
main
- Ana, asıl
- Büyük, temel
- Deniz, okyanus
- Horoz dövüşü
- Zor, kuvvet
- Eşkenar dörtgen.
- Saf, akar su.
- The great sea, as distinguished from an arm, bay, etc.
- The high sea; the ocean.
- The continent, as distinguished from an island; the mainland.
taşra geleneği
- Provincialism.
taşra
- Bir ülkenin başkenti veya en önemli şehirleri dışındaki yerlerin hepsi, dışarlık
- Hariç ve dış taraf.
- Country.
- Provincial.
- Backwoods.
- Bush-league.
- Freshwater.
- Boondocks.
- The provinces.
- Back country.
gelenek
- Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane
- Bir toplumda kuşaktan kuşağa iletilen toplum üyeleri arasında manevi bağları güçlendiren her türlü kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar.
- Sözlü ve yazılı olmak üzere iki bölüme ayrılan ve bir toplumda kuşaktan kuşağa geçen kültür kalıtları, alışkanlıklar, bilgiler, töreler, davranışlar.
- Custom.
- Groove.
- Observance.
- Convention.
- Sanction by usage.
- Tradition.
- Tradition
Türetilmiş Kelimeler (bis)
taşra geleneğitaşrataşra ağzıtaşra halkıtaşra kasabasıtaşra şivesitaşra turnesine çıkmaktaşrada hızla yükselen genç profesyoneltaşrada konser vermektaşrada temsil vermektaşrtaştaş akıntısıtaş alma ameliyatı aletitaş anıttaş arabasıgeleneklere bağlıgeleneklere bağlı kalmakgeleneklere bağlılıkgeleneklere göregeleneklere karşı çıkan kimsegelenekgelenek boyutlarıgelenek özdeğigelenek ve göreneklergelenek vurgusu