taşkınlık ne demek?
- Taşkın olma durumu veya taşkınca davranış
Başkalarını dertleriyle üzmekten, taşkınlıklarıyla rahatsız etmekten kaçınır.
N. Cumalı - Bkz. mani
- Effusiveness.
- Frenzy.
- Furore.
- Rampage.
- Overflowing.
- Flooding.
- Excess.
- Impetuosity.
- Marked lack of restraint.
- Rowdiness.
- Boisterousness.
- Impetuousness.
- Excessive exuberance.
- Rowdy and unrestrained behaviour.
- Abandon.
- Intemperance.
mani
- Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel.
- Osmanlıca'da yazılışı: mâni'.
- Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri.
- Kişinin sevinç, güven ve her türlü etkinliklerinin normal olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı.
- Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık.
- Esirgeyen.
- Men eden, geri bırakan.
- Obstacle.
- Hindrance.
- Impediment.
taşkınlık hastalığı
- Kişinin sevinç, güven ve her tür devimsel etkinliklerinin düzgülü olmayan bir biçimde arttığı ruh hastalığı.
taşkınlık yapmak
- Run riot.