tırnak ne demek?
- İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka
Zarfın ucunu tırnağımla yırttım.
A. Gündüz - Kanca gibi araçların kıvrık yeri.
- Gemi demirinin ucundaki yassı parça.
- Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar.
- Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri.
- Kanun çalmakta kullanılan mızrap.
- Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski.
- Işareti.
- Tırnak işareti.
- Fişek yatağına sürülmüş olan fişeğin veya atıştan sonra kovanın namludan çıkartılmasına yarayan parça.
- Alıcı ve göstericide filmin aralı devinimine bağlı olarak çalışan, filmdeki deliklere girerek ya filmin pencere önünde düzgün durmasını ya da aralı devinim düzeneğine bağlı olarak bir resim boyu ilerlemesini sağlayan madenden çıkıntılar. (Buna göre tutucu ve yürütücütırnak çeşitleri vardır.)
- Parmakların ucunda bulunan ve üst deriden gelişen keratin yapılar.
- Nail.
- Fingernail.
- Claw.
- Toenail.
- Hoof.
- Inverted commas.
- Quotation marks.
- Finger nail.
- Strut.
- Back stop.
- Prong.
- Trippet.
- Extractor.
- Pallet.
- Point.
- Ungula.
- Talon.
- Tumbler.
- Joggle.
- Knockout.
- Knockup.
- Finger.
- Finger grip.
- Greifer
- Griffe
- Ongle
tırnak altındaki hassas et
- Quick.
tırnak aralığı
- Ateşlik tırnakları arasındaki açıklık
- Spark gap, gap between electrodes.
- Elektrodenabstand
- Écartement entre les électrodes