tırmık ne demek?
- Tırnak beresi
Yüzünde tırmıklar vardı.
P. Safa - Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç.
Garden rake.
Drag.
Rake.
Scratch.
Harrow.
Clawed place.
Wound made by an animal's claw or a person's fingernail.
Raker.
Scarifier.
Godevil.
Rack.
Dredge.
Lawn rake.
Go- devil.
tırnak
- İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka
- Kanca gibi araçların kıvrık yeri.
- Gemi demirinin ucundaki yassı parça.
- Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar.
- Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri.
- Kanun çalmakta kullanılan mızrap.
- Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski.
- Işareti.
- Tırnak işareti.
- Fişek yatağına sürülmüş olan fişeğin veya atıştan sonra kovanın namludan çıkartılmasına yarayan parça.
tırmık çekmek
- Tırmıkla ekin sapı toplamak. (-Amasya)
tırmıkanası
- Tırmığın dişli baş kısmı. (Yenikent *Aksaray -Niğde)