tıraşlı ne demek?
- Tıraş olmuş, sakalını tıraş etmiş
Matbaa makinisti bıyıkları tıraşlı da çenesinin ucunda sanki alay olsun diye bırakılmış bir sakalı var.
M. Ş. Esendal - Tıraşı uzamış.
- Yontulmuş.
- Shaven.
- Sb who needs a shave.
- Smoothed.
- Planed.
- Clean shaven.
- Shaved.
tıraşlı cam
- Kenarları düzeltilmiş, zımparalanmış cam.
tıraşlama
- Tıraşlamak işi.
- Shaving.