tıraş etmek ne demek?
- Tıraş işini yapmak.
- (mecazi) bıkkınlık verecek kadar uzun konuşmak.
- Shave, barber.
tıraş
- Saç veya sakalı kesme işi, yülüme
- Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme.
- Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal.
- Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belli bir biçim vermek için yontma.
- Yalan, asılsız, bıktırıcı söz.
- Mobilyada kullanılan kalın camların kenarlarını düzeltme işlemi.
- Çatal çürüğü.
- Shave.
- Shaving.
- Haircut.
tıraş eden kimse
- Shaver
tıraş bıçağı
- Erkeklerin yüzlerindeki kılları kesmek için kullandıkları, çelikten yapılmış ince bıçak, jilet, ustura.
- Razor, blade.
- Razor.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tıraş eden kimsetıraş bıçağıtıraş fırçasıtıraş jelitıraş köpüğütıraştıraş kremitıraş losyonutıraş makinasıtıraş makinesıtırabzantırabzan babasıtırabzan başı direğitırabzan direğitırabzan koymaketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme