tütsülemek ne demek?
- Türlü amaçlarla bir yeri tütsü dumanıyla doldurmak, tütsü yapmak.
- Et, balık vb. yiyecekleri odun veya saman dumanına tutmak.
- İçki içmek, sarhoş olmak
Mutlaka bu akşam düğün şerefine o da kafayı tütsülemiş olacak.
P. Safa - Bk. tütsülemek
- Tanenli araçların amonyak buharında bırakılarak renklendirilmesi eylemi.
Bloat.
To cause.
To smoke.
To fumigate.
To cure.
To smudge.
To incense.
Fume.
Räuchern
tütsülemek
- Türlü amaçlarla bir yeri tütsü dumanıyla doldurmak, tütsü yapmak.
- Et, balık vb. yiyecekleri odun veya saman dumanına tutmak.
- İçki içmek, sarhoş olmak
- Bk. tütsülemek
- Tanenli araçların amonyak buharında bırakılarak renklendirilmesi eylemi.
Bloat.
To cause.
To smoke.
To fumigate.
To cure.
tütsüleme
- Tütsülemek işi.
- Çoğunlukla et ve balık gibi ürünlerin korumasını sağlamak, rengini ve tadını geliştirmek, antimikrobiyal ve antioksidan etki sağlamak için odun dumanından yararlanılarak uygulanan işlem, dumanlama, isleme.
- Birini kötülüklerden arıtma, büyüden kurtarma ya da kimi sayrılıklardan sağaltma amacıyla içinde etkili güç bulunduğuna inanılan otları, yaprakları ateş üzerine atarak yakma, duman çıkarma.
- Dumanlama.
Smoking.
Burning incense.
Fumigation.
Propitiotion
tütsülememek
(neg. form of tütsülemek) fumigate, smoke, fume, cense, incense, kipper, stove.