türetme eki ne demek?
- İsim veya fiil köklerine getirilerek yeni söz varlıkları yapan ek.
türetme
- İsim ve fiillerin kök veya gövdelerine yapım eki getirilerek kelime kurma, iştikak: Göz-lük-çü, söyle-n-ti, sev-gi gibi.
- Bilinen bazı şeylerden yararlanarak düşünce gücüyle yeni bir şey bulma, ihtira.
- (Derleme., söz yapma, kelime yapma, teşkil, yapım) Ad ya da eylem kök veya gövdesine yapım eki getirilerek sözcük kurma: Gözlükçü (göz-lük-çü) , kışla (kış-la) , sevgi (sev-gi) , sevgili (sev-gi-li) , söylenti (söyle-n-ti) , geliştirmek (gel-iş-tir-mek) vb.
- Derivation.
- Creation.
- Formation.
- Invention.
- Word formation, derivation.
- Formation de mot, dérivation
türetmek
- Oluşturmak, ortaya çıkarmak, yaratmak, meydana çıkarmak.
- To form.
- Make up.
- Create.
- To bring into existence.
- To create.
- To derive.
- To cause sb / sth spring up.
- To derive from (another.
- Derive.
ek
- Eklenmiş, katılmış
- Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça.
- Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave.
- Sonradan katılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri.
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer.
- Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan şekil verici ses veya sesler, lahika.
- Sözcük türetmek veya sözcüğün görevini belirtmek için kullanılan biçim verici ses ya da sesler: Evci (ev-ci) , evcil (ev-cil) , evli (ev-li) , ev-lenmek (ev-le-n-mek) eve (ev-e) , evden fev-den) , evde (ev-de) , evim (ev-im) vb.
- Elektronik postanın sonuna eklenerek yollanan dosya/dosyalar.
- Bk. ek yeri
- Bir yapıttaki bilgiyi tamamlamak, dahaeksiksiz olmasını sağlamak amacıyle sonradan çıkarılan kitap.