surprised ne demek?
- Şaşırmış
şaşırmış
- Amazed, punch drunk, baffled, surprised, taken aback, twisted, blank, confused, all out, lost, puzzled, bewildered, confounded, disoriented, distracted, perplexed, at a loss, all at sea.
surprisedly
- Hayretle, şaşkınlıkla
surprise
- Sürpriz
- Birden karşısına çıkış
- Hayret, beklenilmedik şey, şaşkınlık, ansızın vaki olan şey, hayret verici şey
- Hayrete düşürmek, şaşırtmak
- Birden karşısına çıkarmak
- Beklenilmedik bir anda yakalamak
- Sürpriz yapmak, şaşırtmak, hayret ettirmek, oyuna getirmek