suratını asmak ne demek?
- Pull a long face
suratını ekşitme
- Grimace.
suratını ekşitmek
- Yüzüne memnun olmadığını belirten bir anlam vermek.
- Yüzüne memnun olmadığını belirten bir anlam vermek: İşte ilmin, âlimin kıymeti bilinmeye başladı diye suratımı ekşittim. -Ö. Seyfettin. Ben suratımı buruşturdukça, bir yaz öğlesinde yarı açık kalmış bir musluktan akarak ak mermer bir yalakta şarkı söyleyen serin bir su gibi gülsün o! -N. Hikmet.
- Make a wry face, make a grimace, make grimaces, grimace, mop.
asmak
- Bir şeyi aşağıya sarkacak biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak
- Üzerine takınmak, kuşanmak.
- Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek.
- Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek
- Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak.
- Hang up.
- Suspend.
- Hang.
- Neglect.
- Drape.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
suratını ekşitmesuratını ekşitmeksuratının ortasınasuratına gelmeksuratına indirmeksuratına tükürmeksuratından düşen bin parça olmaksuratı asılmaksuratı bir karış asılmaksuratı değişmeksuratı kasap süngeriyle silinmişasmakasmakabağıasmakatasmaköprüasmaasma ağustosböceğiasma araçlarasma bacaasma bahçeasm