suistimal etmek ne demek?
- Kötüye kullanmak.
Pull at smb.'s heartstrings.
suistimal eden kişi
Abuser
suistimal
- Görev, yetki vb.ni kötüye kullanma
Abuse.
Misuse.
Malfeasance.
Misappropriation.
Malversation.
Corruption.
Embezzlement.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.