suda durmak ne demek?
- Keep afloat.
keep
- Tutmak.
- (dükkan) sahibi olmak, işletmek.
- Temelli almak, alıkoymak
- Uymak, kalmak, durmak
- Kutlamak
- Saklamak, elde tutmak, muhafaza etmek
- Bulundurmak, sağlamak, korumak, bakmak, göz kulak olmak.
- Idame etmek, sürdürmek, devam ettirmek
- Yedirip içirmek, ücretle maiyetinde tutmak
- Metres olarak tutmak
suda durabilen
- Floatable.
suda bekletmek
- Steep.
durmak
- Hareketsiz durumda olmak
- İşlemez olmak, çalışmamak
- Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek
- Dinmek, kesilmek.
- Varlığını sürdürmek.
- Var olmak.
- Beklemek, dikilmek
- Yaşamak.
- Stop.
- Cease.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
suda durabilensuda bekletmeksuda bitki yetiştirmesuda boğmaksuda boğulmaksuda çalkalayarak temizlemeksudasuda çözülürsuda çözünen vitaminsuda çözünen vitaminlersuda çözünmezsuddurmakdurmak bilmeyendurmaksızındurmadurma bacağıdurma evresidurma ışıtacıdurma kodudurdur bakayımdur bindur durakdur durak yok