suck smb.s brain ne demek?
- Bilgi almaya çalışmak
- Ağzını aramak
bilgi
- İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat.
- Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf
- İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf.
- Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler, malumat.
- Bilim.
- Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.
- Bireylerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarfederek elde ettiği olgular.
- Bireylerin herhangi bir çaba sarfetmeksizin ulaştığı dışardan verilen olgular.
- Doğanın nesne ve olayları üzerinde kuramsal ya da görgül yoldan öğrenilen şey.
- Renkli televizyonda, parlaklık ve renkliliği belirleyen radyoelektrik imlerin nitel etkeni.
suck
- Sağlamak, elde etmek
- Emmek, massetmek
- İçine çekmek, soğurmak
- Sorumak
- İçmek, çekmek, almak
- Emer gibi içine çekmek
- (argo) yetmemek, eksik gelmek
- Emme, emiş, mas
- Emilen şey
- Yudum, içim
suck advantage out of
- Çıkar sağlamak
- Fayda sağlamak
brain
- Beynini patlatmak (Argo)
- Kafasını yarmak
- Beyin
- Zeki kimse