bilgi ne demek?
- İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat.
- Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf
Babası, önce ona, Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti.
H. E. Adıvar - İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf.
- Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler, malumat.
- Bilim.
- Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam.
- Bireylerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarfederek elde ettiği olgular.
- Bireylerin herhangi bir çaba sarfetmeksizin ulaştığı dışardan verilen olgular.
- Doğanın nesne ve olayları üzerinde kuramsal ya da görgül yoldan öğrenilen şey.
- Renkli televizyonda, parlaklık ve renkliliği belirleyen radyoelektrik imlerin nitel etkeni.
- Bir dizgenin, kendi durumunu bir im aracılığıyla başka bir dizgeye bildirmesinin nitel etkeni
- Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek. 2. Bilim.
Knowledge.
Learning.
Cognizance.
Information.
Info.
Data.
Know-how.
Acquaintance.
Conveyance.
Dope.
Inside dope.
Gleanings.
Griff.
Griffin.
Intelligence.
Line.
Lore.
Notice.
Report.
Savvy.
Word.
Instructions.
Fact.
Science.
Snippet.
Steer.
Acquirements.
Know.
Know- how.
Known.
Known- how.
Notion.
Kenntnis
Information
Information
bilgi ağı
Information network.
bilgi akış hızı
Baud.