sublimed white lead ne demek?
- Süblimleşmiş beyaz kurşun
sublime
- Süblimleşmek
- Tasfiye etmek
- Yüce, ulu, asil
- Heybetli
- Son derece güzel, ala
- Yükseltmek, yüceltmek, ulvileştirmek
- Bilinçaltındaki güdülerini iyiye yöneltmek
- Süblimleştirmek
sublime porte
- Babıali
white
- Ak renk
- Beyazlık, aklık
- Biyol
- Renksiz, sararmış, soluk, solgun
- Lepiska, san
- Gümüşten yapılmış boş,yazısız, saf, lekesiz: beyazlar giymiş
- Öfkeden bembeyaz kesilmiş
- Akkor
- Beyazlatmak, ağartmak
- Badana sürmek
lead
- Başında olmak, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek
- Sürdürmek, sürmek
- Akımtaşır
- Yol göstermek, rehberlik etmek
- Yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, , açmak (kartlarını), götürmek
- Başlatmak
- Rehberlik, kılavuzluk, önde bulunma
- Kalem kurşunu, grafit
- Saçma
- Satırlar arasını açmak için kullanılan ince kurşun cetvel, anterlin
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sublimesublime portesublimsublimatesublimationsublieutenantsubliguinal administrationsublanguagesublapsarianismsublatticesubleasesublesseewhitewhite admiralwhite alderwhite antwhite antswhite backed woodpeckerwhite baitwhite balancewhite bean and onions saladwhite bean onion salad vinaignettewhitwhit sundaywhichwhich bus goes to city hallwhich bus goes to downtownwhich bus goes to the airportwhich can carry tons